İş Dünyasında Kadın, Cam Tavan Dergisi
İş dünyasında kadın çalışan oranı oldukça düşük. Nüfusumuzun yarısı oluşturan kadınların çalışma hayatındaki varlığı ile ilgili rakamlar bizlere durumu net olarak anlatıyor.
Nüfusumuzun 49.9 % Kadın, 42 Milyon 252 Kişi
Sadece 29%'u istihdamda, 9.5 Milyon
18-29 Yaş aralığında ne eğitimde ne istihdamda yer almayan 3 Milyon kadın var. (En verimli çağlarında)
Diğer yandan ülkemizde 30 Milyon kişi istihdamda ve aktif iş gücünün 75% mavi yaka, mavi yaka çalışanların 17%'si Kadın (3.2 Milyon.)
Kadınların erkeklerle aynı oranda iş hayatında yer alamamasının başlıca nedenleri arasında cinsiyet ayrımı yani toplumun kadına biçtiği rol geliyor. Toplumda rolü önce eş ve anne olarak belirlenen, eğitimine ve gelişimine yeterince özen gösterilmeyen Kadının gücü ve potansiyeli elinden alınıyor.
Birçok gelişmiş ülke yasalarında ve uluslararası belgelerde olduğu gibi ülkemizde de cinsiyet ayrımcılığı yapılmadan fırsat eşitliği sağlayan kanunlara rağmen, kadınlar iş hayatına atılmadan önce ve iş hayatında görünmez engellere maruz kalıyor. Kadınlara hem kendileri, hem diğer kadınlar hem de erkekler tarafından görünmez bariyerler görünmez engeller konuyor.
Ve kadınlar pek çok sorunla savaşmak zorunda kalıyor.
- Cinsiyet Ayırımı
- Eğitimine önem vermeme
- Emeğinin işte ve evde görmezden gelinmesi
- Liyakatsizlik
- İlk gözden çıkarılma
- Evin tüm sorumluluğunu üstlenmek
- Parasına el konulması
- İlgi-takdir-anlayış-insan odaklı yaklaşım görememe
- Hayır diyememe-istismar-mobing
- Duygudaşlık kuramama
- Dışlanma-yargılanma
- Şiddet görme
- Erken yaşta istemli istemsiz evlilikler
- Kuma-Aldatılmak
- Yeni neslin değişen ihtiyaç ve beklentileri vb.
Yaşam koşulları ağır olmasına rağmen, küçük dokunuşlarla iş hayatına kazandırılabilecek bu büyük kadın potansiyelinin değerlendirilmesi, ülkemize kalkınma ve büyümeyi de beraberinde getirecektir.
Özellikle pandemi sonrası daha hızlı değişen yeni dünya düzeninde, tedarik zincirlerinin kırılması ve yeni tedarik bölgelerinin açılması ülkemize olan ilgiyi arttırmış, global markalar üretim ve tedarik merkezlerini ülkemize kaydırmaya başlamış, özellikle kadınların daha fazla var olduğu tekstil ve gıda sektöründe hızlı büyümelere neden olmuştur.
Bugün 18.4 Milyar Dolar ihracat ile tekstilde Avrupa ülkeleri için 2. Büyük tedarikçi konumuna gelmiş durumdayız. Büyümenin artarak devam edeceği öngörülmekle beraber, insan kaynağına olan ihtiyaç da aynı hızla büyümektedir.
Bir yanda insan kaynağına olan ihtiyaç, diğer yanda atıl duran insan kaynağı...
Bu insan kaynağının iş hayatına katılmasının sağlanması, ülkemiz büyümesini ve kalkınmasını yukarı çekecektir.
Mc Kinsey Global Institute,"Kadın-erkek eşitliğinin küresel ekonomiye 12 trilyon $ katkı sağlayacağını" öngörüyor.
Sürdürülebilir büyüme, sürdürülebilir kalkınma için;
- Kadın iş gücü oluşturulması,
- İş gücündeki kadın potansiyelinin daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
İş hayatında daha fazla kadın, yüksek karlılık ve büyümeyi de beraberinde getirecek, kalkınma ve çağdaş seviyeye ulaşmamızı sağlayacaktır.