Bu Hikaye Bizim, Çerkes'lerin Hikayesidir... (Mayıs 2015, Haber Hayat Dergisi, Haber Gazetesi)
“Önce martılar havalandı çığlık çığlığa
Yıldızlar indiler gökten mateme
Ay katıldı bütün gücüyle küskünlüğe
Yakamozlar sustular suskunluğa’’…
Bu hikâye; bir milletin tarihini yeniden yazdığı bir diriliş, bir uyanış, Karadeniz’de başlayan bir kurtuluş hikâyesidir…
Kalpleri kanayan, evlerinden vatanlarından bahçelerinden kırlarından sürülen, evlatlarına denizi mezar yapan, kartal bakışlı erkeklerin, nazlı gelincikler gibi süzülen kadınların Karadeniz’de biten hikâyesidir…
Karda açan kan çiçekleri, minicik bebekler, yeni gelinler, anneler babalar, denizde yüzen cesetler… Bir kâbusun karabasanın kıyının öte yanından ölüme sürülen, dalgalarda kaybolan, başları dik, alınları açık, yüzleri ışık saçan insanların hikâyesidir. Kabuk bağlamış da olsa kapanmamış acılı yüreklerin, gizlenen, anlatılmayan, anlatılamayan sessiz hıçkırıkların hikâyesidir…
Tarihin suskun kaldığı, annelerin ak sütünün tükendiği, bir damla su bir tutam bulgurun boğazda düğümlendiği ölümün kol gezdiği gemilerin hikâyesidir… Soğuk bedenlerde huzur, cansız gözlerde nefes arayan bebeklerin, donarak ölen kadınların, dim dik başları mızraklara geçirilmiş, rüzgârlarda uçuşan sakalları kartallara yuva olan erkeklerin, yanık et kokusunun hikâyesidir…
Sözcüklerin dili yetmez… Her yer siyah her yer ölüm… Yuvalar ateş… Dağlar kırgın, dağlar kızgın… Yollar diken, yollar kan… Dalgalar azgın, bedenler köpük… Karadeniz hırçın Karadeniz şaşkın…
Vahşetin, caniliğin, din dil ayırımı yapan yaşam hakkı tanımayan, kapkara yüzleri, mühürlenmiş kalpleri, kana bulanmış elleri ile olimpiyat meşaleleri yakan, tarihine bakmadan, sözde anıtlara çelenkler koyan iki yüzlülüğün hikâyesidir…
Bu hikâye; güneşin doğduğu, güneşin battığı şehrin hikâyesidir. Kafkaslarda, Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Dumlupınar’da yatan şehitlerin kanları, çakmak çakmak bakışlarda, çelik yüreklerde çırpınan acının destanı, Mayıs Sürgününün sessiz çığlığının hikâyesidir… 300 yıl direnmiş esarete boyun eğmemiş dünyanın dört bir yanına dağılmış, yerleştikleri her yeri vatan bilmiş sahip çıkmış, onurlu, gururlu insanlık tarihinin en fazla acı çekmiş milletinin, Çerkes’lerin hikâyesidir…